Empatioart’ın ilk rutinlerinden biri geride kalan ayı halka açık şekilde yorumlamak oldu. Bunu bir gelenek haline getirmemizin sebeplerinin başında bilgi ve fikir paylaşımını yoğunlaştırmak var. Pazarlama sektöründe gördüğümüz kadarıyla bilindik yöntemlerin ötesinde bilgi paylaşımı pek yapılmıyor. Aylık yorumlarımızı paylaşırken, ham bilgiyi yorumluyor ve fikir alışverişine ortam hazırlıyoruz. Bizim açımızdan bu bilgilerin en güzel yanı, hiçbirinin belli bir standardı olmaması. O ay içinde yaşadığımız tecrübeleri kendi cümlelerimizle yayınlıyoruz. Her ay ortaya yeni cümleler çıkıyor.
Rakamlarla Hazian Ayı
- 15’ten fazla yeni markayla tanıştık.
- Bu markaların 4’üne pazarlama teklifi sunduk.
- 4 yeni blog yazısı yayınladık.
- Empati Kurduklarımız projemizi yayına aldık. Pazarlamacılarla ve müzisyenlerle nasıl empati kurduğumuzu anlattık.
- Sosyal medyada paylaşımlar yapmaya devam ettik. Kelimelere odaklanan bir ekip olarak LinkedIn ve Twitter’ı daha aktif kullanıyoruz.
- Ar-Ge, empati ve pazarlama kavramlarıyla ilgili 50’den fazla yayını inceledik.
Ar-Ge’ye Verdiğimiz Değeri Anlatmaya Devam Ettik
Üretim yapan şirketlerle yakınlaşırken Ar-Ge’nin bizim için ne kadar değerli olduğunu anlattık. Sadece yüz yüze sohbetlerimizde değil, dijital ortamdaki yazılarımızda da önceliğimiz olduğunu vurguladık. Biriktirdiğimiz deneyimlerimizi derledikten sonra, yakında Ar-Ge yapan şirketler için pazarlamanın nasıl bir noktada konumlandığını anlatan içeriğimizi yayınlayacağız.
Pazarlamayı da Ar-Ge yapılacak bir alan olarak görüyoruz. Ar-Ge’ye verdiğimiz değerin temelinde, her şeye sürdürülebilirlik çerçevesinde bakıyor olmamız yatıyor. Birbirini tekrar eden yöntemler pazarlamanın doğasında olmadığı gibi bizim de arzularımız arasında yer almıyor.
Üretim Yapan Şirketlere Seslendik
Üretim yapan şirketlerle tanıştıkça, birçoğunun pazarlama süreçlerinde karanlıkta hareket ettiğini gördük. Üretim ve lojistik süreçlerinde kalite standartlarını üst seviyeye çıkarmış ama bu standartları doğru kitlelerle buluşturamayan markalara seslendik. Amacımız herhangi bir hizmeti satmak yerine markaları ve doğasını tanımak. Kısa toplantılarla tanışarak sohbet ediyoruz ve ihtiyaçlar üzerine konuşuyoruz.
İthalat ve İhracat Çözümleri Üretmeye Başladık
Markalarla yaptığımız sohbetlerde İzmir’deki üreticilerin ithalata ve ihracata önemli yatırımlar yaptıklarını gördük. İthalat yapan markalara yararlanabilecekleri pazarlar hakkında danışmanlık verdik. Pazarlama ile daha çok besleyebileceğimiz ihracat süreçleri için markalara özgü süreçler geliştirmeye başladık. Markaların yurt dışına açılan kapısı olmak keyif ve gurur verici.
Mobilya Sektörüne Fikirlerimizi Katmaya Başladık
Haziran ayında birlikte çalışmaya başladığımız mobilya markalarıyla birlikte yeni fikirler üretmeye başladık. İçinde bulunduğumuz aylar, mobilya sektörünün sezonu olarak tanımlanıyor. Etkileşimin yüksek olduğu bu ayları, iletişimi yükseltmek ve müşteri beklentilerini markalarla buluşturmak için değerlendiriyoruz.
Konuk Yazarlara Empatioart Bloğunda Yer Ayırdık
Empatinin etki alanı o kadar geniş ki, sadece pazarlama çerçevesinde bu kavramı değerlendirmek yeterli değil. Bu nedenle, Temmuz ayında sağlık sektöründe bulunan uzmanlar için konuk yazar koltuğu ayırdık. Empatinin insan sağlığına etkilerini yorumlayacak sağlık profesyonellerini bloğumuzda ağırlayacağız.
İzmir’in Güzelliklerini Paylaşmaya Başladık
Merkezi İzmir’de bulunan bir ajans olarak şehrin güzelliklerini göstermeyi bir sorumluluk olarak benimsedik. İzmir’in güzellikleri, kültürü ve gelişimiyle ilgili paylaşımları Instagram profilimizde yapıyor olacağız. Bizim gözümüzden İzmir’i görmek için Instagram hesabımızı takip edebilirsiniz.