Empati toplumda sıklıkla kullanılan bir kavram. Bunu ben de Google Alarmlar’da “empati” kelimesini takip etmeye başladığımda fark ettim. Her hafta internet üzerinde ortalama 25 ila 30 defa arasında “empati” kelimesinin geçtiği içerik yayınlanıyor. Youtube’da “Empati” diye bir program var. İnsanlar eleştirilerini yönelttikleri siyasilere empati mesajı veriyorlar. Empati okulu var. Geride bıraktığımız ay İstanbul Büyük Şehir Belediyesi otobüs şoförlerine empati eğitimi verdi (bisikletlilerle empati kurmaya yönelik). Yani empatiye gerekli değer henüz veriliyor olmasa da bir yerlerde çalışmalar yapılıyor.
Peki amaçlanan sonuçlar elde ediliyor mu?
Burada soru işaretleri başlıyor. Birilerini uzaktan empati kurmaya davet etmenin anlamsızlığı beni hep bunaltıyor. Çünkü empati kurmaya davet eden kişiler bile henüz o anlama seviyesine ulaşmış kişiler değil. Bkz. Dua Lipa.
Birinin hikayesini detaylarıyla dinlediğiniz zaman, o kişilerle empati kurmuş sayılmıyorsunuz. Elbette belli noktalarda empati kurmak mümkün. Fakat birinin hikayesini dinlediğimiz zaman sadece hikayeyi dinlemiş oluyoruz. Onun çocukluk travmalarını, duygusal noktalarını, bilinçaltında sakladıklarını yine bilemiyoruz. (Bu açıdan baktığımızda tüm hayatını bilmediğimiz biriyle empati kurmak imkansız gibi geliyor.) Empatinin soyut bir kavram olması ve kapsayıcı olması bu tanımın içine birçok şeyi sığdırmamıza neden oluyor. Kurulan her iletişime empati vardır da diyebiliyoruz, ne kadar iletişim kurarsak kuralım tam anlamıyla empatinin %100 uygulanamayacağını da…
Gelecek Nesillerle Empati Kurulabilir mi?
Empatinin kapsayıcılığına sığınarak ben de gelecek nesillerle empati kurmayı denedim. Annemin de gelecek nesillere bırakacağımız dünya ile ilgili karamsar düşünceleri bu hayal denizine dalmamda itici rol oynadı.
İçinde yaşadığımız dünya, bildiğimiz kadarıyla, canlı hayatının olduğu tek gezegen. Yine hepimizin farkında olduğu gibi dünya sürekli değişiyor. Yer kürenin sıcaklığı ve yer yüzünün şekli durmaksızın bir değişim halinde. Her ikisinde de insanoğlunun belli bir oranda etkisi var. Havanın sıcaklığına direkt etkimiz olduğuna artık şüphe yok. Bunlar geçmiş nesillerin altyapısını kurup bizim neslimizin iyiden iyiye zararı bambaşka bir seviyeye taşıdığı noktalar.
Bence nesiller arası empati kavramına eğilmek için küresel ısınma en anlamlı konu. Geriye dönüp baktığımızda seneler önce yaşamış insanların bizi hiç hesaba katmadığını söyleyebiliriz. Bugünün dünyasına baktığımızda ise gelecek nesil için hiç de anlamlı adımlar atmadığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ebeveynler Gelecek Nesillerle Daha Kolay Empati Kurabiliyor
Herkes ailesinde “Anne/Baba olunca anlarsın” serzenişini işitmiştir. Her ne kadar düşünceli olursak olalım konulara bir ebeveyn kadar hassas yaklaşmak mümkün değil sanırım (ebeveyn değilim). Gerçekten de aileler için çocukları söz konusu olunca akan sular duruyor. Onların hayatlarını daha kaliteli hale getirmek için ellerinden geleni ortaya koyuyorlar. Özelden genele doğru sıralayacak olursak;
- Aile içindeki ortamı,
- Yaşadıkları çevreyi,
- Bulundukları coğrafyayı,
- Ve dünyayı
Daha kaliteli hale getirmek istemelerindeki en büyük motivasyon çocukları oluyor. Çocuklarının gelecekte yaşayacakları hayata değer veriyorlar. Çocuklarının ardından torunlarının yaşayacakları dünyaya da değer veriyorlar. Yani en azından gelecek 100 yılı önemsiyorlar.
Önemsediğimiz İnsanlarla Empati Kurmak Daha Kolay
Ebeveynlerin empati kurma becerisini biraz inceledikten sonra önemsediklerimizle empati kurmanın daha kolay olduğu yorumu ortaya çıkıyor. Katılıyor musunuz? Mesela; akşam haberlerinde birinin ölümü olayıyla karşılaşınca her günkü trajedilerden biri olarak yorumlanıyor. Aynı haberde ölen kişinin uzaktan tanıdığımız birinin çocuğu olduğunu öğrenince, bu konudaki hassasiyetimiz artıyor. Olaya karşı ilgimiz ve merakımız da artıyor. Yapılabilecek bir şey olup olmadığını tartışmaya başlıyoruz. Halbuki olayda hiçbir şey değişmedi. Ama artık üzülen bir anne var. Ve o annenin neler hissedebileceğine dair fikirlerimiz var. Çünkü o kişinin duygusal reaksiyonlarının nasıl olacağını tahmin edebiliyoruz. Empati kuruyoruz.
Gelecek nesillerle empati kurma konusuna dönecek olursak; görünen o ki tek yapmamız gereken çocuklarımıza ve torunlarımıza güzel bir dünya bırakmaya odaklanmak…
Güzel Gelişmeler İçin De Empati Kurulur
Yazının başında bahsettiğim gibi sürekli birileri insanları empati kurmaya davet ediyor. Her zaman da birilerinin mağduriyetinin ardından empati kurulması bekleniyor. Olumlu durumlarda da empati kurulur. Başkalarının mutluluğuyla empati kurarak, mutluluğu paylaşabiliriz.
Gelecekte yaşanacak teknolojik gelişmeleri şu anda hayal bile edemeyiz. Bugün nasıl geçmişe göre birçok sorunu çok daha hızlı çözebiliyorsak, gelecekte bunların nasıl seviyelere geleceğini merak ediyorum. Belki gelecek nesil için harika bir doğa bırakmayacağız ama teknolojinin tatmin edeci olacağı kesin. İletişim bugünkünden daha hızlı olacak. Ulaşımın da bugünkünden hızlı olacağına şüphem yok. Belki yapay zekayla başları derde girebilir ama bana kalırsa bu küçük bir ihtimal. Muhtemelen temel ihtiyaçlara bakış açısı değişecektir. Hava şartlarına ve hava kirliliğine uyum sağlamak barınmanın önüne geçeceğini iddia ediyorum.
Evet, eğer gelecek nesillerle empati kurabilirsek; bunu tüm toplum yaparsa, sadece torunlarımız için güzel bir dünya bırakmakla kalmayız. Bugün içinde yaşadığımız dünyayı da diğerleri için yaşaması daha keyifli hale getirebiliriz. Emin olun, empati kurduğumuzda dünya daha temiz, daha hoşgörülü ve daha huzurlu bir yer olacak.